Derin Mavi Yeni Uzaydır🪼
- B U S R A K O L L A K
- 16 Tem 2024
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 24 Tem 2024
Senaryo Planlamadan bahsedeciğimi düşünüyordunuz ve sizi bambaşka bir yazı karşılıyor... Nedeni, iş yoğunluğumda gerekli ön çalışmaları yapamadım ama yine de yazmak istedim bakalım neler çıkacak.
Denizlerin derinlikleri insanlık için hala çok büyük bir gizem. Okyanusların keşfedilmemiş dünyası ve barındırdığı zengin biyolojik çeşitlilik, uzay kadar bilinmeyenlerle dolu ve keşfedilmeyi bekleyen sayısız sır barındırıyor. Denizlerde yaklaşık 230.000 bilinen tür bulunmakta, ancak bilim insanları deniz altındaki canlı çeşitliliğinin yüzde 80'inden fazlasının hâlâ keşfedilmemiş olduğunu tahmin ediyor. 🤯
Ben bu yazıda küresel ısınmanın sualtına etkisini naçizane bilgim kadar aktarmak istiyorum.
Artık çok net bir şekilde biliyoruzki Dünya sera gazı etkisiyle gittikçe ısınmakta ve bundan en çok etkilenen ise kuşkusuz sualtı canlıları. Neden? Okyanuslar ısının %90'ını emerek, Dünya'nın yüzey sıcaklıklarını düzenler ve daha yaşanabilir bir iklim sağlar. Eğer okyanuslar bu ısıyı emmeseydi, yeryüzünde iklim ve yaşam koşulları ciddi şekilde bozulur, sıcaklıklar dramatik bir şekilde artardı. Sadece ısıyı değil, aynı zamanda atmosferdeki karbondioksiti de emerler. Bu durum, sera gazlarının bir kısmının atmosferden çekilmesini sağlar ve küresel ısınmayı yavaşlatır. Aslında gerçek şu: Hayır yavaşlatmıyor! Okyanuslar sayesinde evet yeryüzünün ısısı daha stabil kalıyor fakat denizler ısındıkça, muhteşem bir evrene daha tanışmadan veda ediyoruz.
Mercanlar, deniz altının en ilginç yapılarından biri. Birçok kişi tarafından bitki sanılsa da, mercanlar aslında polip adı verilen küçük hayvan kolonileridir. Bu koloniler, zamanla kalsiyum karbonat salgılayarak sert mercan resiflerini oluşturuyorlar. Mercan resifleri, dünya denizlerinin sadece yüzde 1'ini kaplamalarına rağmen, deniz canlılarının yüzde 25'ine ev sahipliği yapıyor. Ve deniz suyu sıcaklığının sadece 2 derece yükselmesi bile mercanlar için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Su sıcaklığındaki küçük değişikliklere bile oldukça hassaslar ve sıcaklığın artması, onların sağlığını ciddi şekilde etkiliyor.
Mercanlar, zooxanthellae adı verilen mikroskobik alglerle simbiyotik bir ilişki içindeler. Bu algler, fotosentez yaparak mercanlara besin sağlar ve aynı zamanda mercanlara renklerini verir. Deniz suyu sıcaklığı yükseldiğinde, mercanlar stres altına girer ve zooxanthellae'leri dışarı atar. Bu durum mercanların beyazlamasına yol açar. Beyazlamış mercanlar, zooxanthellae'lerin sağladığı besinlerden mahrum kaldığı için açlıktan ölürler. Burada durum hem mercanlar açısından vahim, hem de mercan resiflerine yuva olarak kullanan diğer sualtı canlılığı için…
Fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma ve diğer insan faaliyetleri, atmosferdeki sera gazlarının konsantrasyonunu artırarak küresel ısınmayı tetikler. Bunun sonucu olarak okyanusların ısınmasına ve mercan resiflerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olur. Biz koruma çabalarına doğrudan destek olamıyorsak bile yolumuz toplum olarak bilinçlenmekten geçiyor. Netflix’te Chasing Coral belgeselini izlemek bir adımdı, bu yazıyı yazmak ikinci bir adım… Haydi bir kaç adım da siz atın. Belki mercanların ne olduğunu bilmeyen insanlara bile neden mercanları korumamız gerektiğini öğretiriz. 🪸
Denizlerin derinlikleri, tıpkı uzayın sonsuz boşluğu gibi, keşif ve araştırma için büyük bir potansiyel barındırıyor. Belki de gelecekte, sualtı keşifleri sayesinde dünya hakkında daha fazla bilgi edinip, doğanın bu gizemli yönünü daha iyi anlayabiliriz. Önce onları öğrenip, sonra onlardan nasıl doğrusunu yapacağımızı görebiliriz. (Eğer şanslıysak!) Doğa her zaman en iyi öğretmendir. 🌱
Not: Fotoğraftaki benim 🥽
Comments